Üsküdar Üniversite İletişim Fakültesi Halkla İlgiler ve Tanıtım Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, günümüzün en çok konuşulan ve merak edilen bahislerinden biri olan Z neslinin ruhsal, sosyolojik ve kültürel özelliklerini, gündemdeki yerini ve gelecekteki potansiyel tesirlerini kıymetlendirdi.
İddia edildiği kadar içe dönük değiller!
Her jenerasyonun doğduğu periyodun toplumsal olaylarından ve teknolojik gelişmelerinden etkilendiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Kuş, “Her jenerasyon olmasa da birçok jenerasyon doğum yılına nazaran belirlenir. Nesiller içinde bulundukları toplumsal olaylardan, teknolojik gelişmelerden direkt etkilenir. Z jenerasyonu, öteki nesillere nazaran daha içe dönük, toplumsal ilgileri zayıf, gerilim seviyesi yüksek bir jenerasyon olarak çalışmalarda söz edilir. Aslında fikirlerini beyan etme konusunda çalışmaların argüman ettiği kadar içe dönük değildirler. Özgürlüklerine düşkün ve bunu her fırsatta lisana getiren bir yapıları vardır. Her jenerasyon üzere içinde bulundukları coğrafyanın, toplumsal ömrün, siyasetin ve iktisadın yapısından etkilenirler. Teknolojiye bağımlılık derecesinde düşkün bir yapıları vardır. Zira teknolojinin içine doğmuşlardır. Yaşadıkları cağın getirisi olarak çok fazla iletiye maruz kaldıkları için sorgulama yetenekleri gelişmiştir.” dedi.
Z Nesli neden bu kadar tesirli?
Genç jenerasyonların gücünün her vakit fazla olduğunu lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, “Günümüzde Z kuşağı 1998-2010 yılı ortası doğanlar kabul edilir (Kuşakların vakit aralıkları ile ilgili farklı tarih aralıklarını savunan görüşlerde mevcuttur). Hasebiyle kelam konusu jenerasyonun yaş aralığı 15 ile 27 ortası değişiklik göstermektedir. Günümüzün gençleri bu jenerasyondan oluşmaktadır. Ayrıyeten Z neslinin özgürlüğüne düşkün olması, onları kanılarını tabir etmekten çekinmeyen bir küme haline getirmektedir. Fikrini söz edenler her vakit gündemi şekillendirme potansiyeline sahiptir.” diye konuştu.
Dijital okuryazarlıkta en bilgili kuşak!
Z jenerasyonunun dijital okuryazarlık konusunda en bilgili jenerasyon pozisyonunda olduğunu tabir eden Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, “Teknolojinin içine doğdukları ve birçok teknolojik gelişmeyi şahsen deneyimledikleri için dijitale hakimdirler. Dijital okuryazarlık konusunda sahip oldukları bilgi birikimi ve kendilerini söz etmekten çekinmeyen yapıları onların sesinin duyulmasını sağlamaktadır. Şimdi genç olmalarına karşın güçlü bir kitleleri yönlendirme potansiyelleri vardır. İsteklerini lisana getirmeleri ve kelam konusu isteklerinin peşinden koşmaları, Z neslinin her alanda etkin olmasına imkan sağlamaktadır.” tabirinde bulundu.
Mizahi bir yapıları var…
Sosyal medyanın Z neslinin fikir yapısını ve aksiyona geçme biçimlerini nasıl etkilediğine ait de Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, şunları söyledi:
“Bu soruya iki evreli bakmak gerekiyor. Z nesli niyetleri söz etmekten çekinmeyen bir yapıya sahip. Gerek siyasi gerek ekonomik gerekse toplumsal, her bahiste niyetlerini çekinmeden lisana getiriyorlar. Mizahi bir yapıları var. Bazen direkt bazen düşünmeye sevk ederek bazen ise mizahi bir lisanla sıkıntılarını ve isteklerini aktarıyorlar. Her fikrin hareketle sonuçlanması insanın tabiatına muhalif, bu yüzden Z neslinin da her tabir ettiği mevzunun aksiyona geçmesi mümkün değil. Fakat aksiyona geçme konusunda istekli bir nesilden bahsediyoruz. Toplumsal medya aracılığı ile çok süratli bir biçimde örgütlenebiliyorlar. Bu örgütlenme bazen fikirleri yalnızca söz etmekle bazen ise aksiyona geçmek ile sonuçlanıyor.”
Hem üzerine düşeni yapıyor hem de bedellerine sahip çıkıyor!
Z jenerasyonunun özgürlüğüne çok düşkün bir nesil olduğunu yineleyen Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, şöyle devam etti:
“Fikirlerini lisana getirmeleri için yalnızca özgürlüklerinin sonlandırılması gerekmiyor. Ortada bir haksızlık, adaletsizlik yahut yanlış giden bir şeyler var ise çekinmeden kanılarını tabir ediyorlar. Haklının ve adaletin yanında duran, yanlışı düzeltmek isteyen bir kümeden bahsediyoruz. Bu kümenin klâsik değerlerimizle olan münasebetini sorguladığımızda kimileri bu kümesi geleneklerinden kopuk, kimileri ise bağlı olarak söz ediyor. Burada atlanmaması gereken değerli bir konu bulunmaktadır. O da geleneklerin vakitle değişime uğradığıdır. Sonuçta kimse bundan üç yüzyıl evvel var olan gelenekleri tam manasıyla sürdürmüyor. Gelişim için değişim zorunludur. Bu yüzden ben, Z jenerasyonunu geleneklerinden kopuk olarak nitelendirmiyorum. Herkes yaşadığı çağın ihtiyaçlarına uymak zorundadır. Z nesli bu mevzuda hem üzerine düşeni yapıyor hem de temel bedellerine sahip çıkıyor.”
İlk onlar öğreniyor birinci yansıyı de onlar veriyor!
Günümüz Z jenerasyonu bireylerinin belli bir vakit sonra siyasette etkin rol alacağını ve siyasete taraf vereceğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, “Siyasetle konusunda ilgisiz üzere gözükseler de hepsinin bir eğilimi var. Karşılıklı konuştuğunuz vakit bunu çok saygılı bir biçimde tabir ediyorlar. Toplumsal olaylara karşı fikirlerini lisana getirme konusunda çekinceleri bulunmuyor. Aslında günümüzün teknolojisinde, meydana gelen toplumsal olaylar, dijital kanallar aracılığı ile çok süratli yayılmakta. Z jenerasyonu da bu dijital kanalları en faal kullanan bireylerden oluşmaktadır. Bu yüzden birinci onlar öğreniyor. Yansılarını lisana getirmekten çekinmeyen bir yapıları olması sebebiyle de birinci yansıyı onlar veriyorlar. Bu akış, bundan 10 yıl sonra geleceği, ekonomiyi, siyaseti kısaca toplumsal yapıyı şekillendirecektir.” dedi.
Z jenerasyonunun tesirli olmadığı bir alan yok
Z neslinin tesirli olmadığı bir alan bulunmadığını söz eden Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, “Hepsi ilgi alanları doğrultusunda, bir yahut birden fazla alanda faal olarak rol alıyor. Hepsi teknolojinin içine doğduğu ve teknolojiyi faal olarak kullandıkları için ortak paydada teknoloji konusunda geniş bir tesir alanına sahipler.” tabirinde bulundu.
Z jenerasyonu, yetişkinlik evrelerinde, aidiyet duygusu güçlü bir nesil olacak
Z neslinin genel olarak sorumluluğu zayıf bir nesil olarak nitelendirildiğini lakin hepsinin genç olduğu ve genç olmanın az sorumluluk manasına geldiği unutulmaması gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Özgün Arda Kuş, “Ama bu durum onları sorumsuz olarak nitelendirmez. Kendi öğrencilerime dayalı gözlemlerimden yola çıkarak, bence birçok sorumluluk hissine sahip. Yalnızca kimileri ömür kurallarından ötürü sorumluluklarını şimdiden almış, kimileri ise vaktini bekliyor. Haksızlık, adaletsizlik yahut yanlışın karşısında olan bir jenerasyonun toplumsal aidiyetinin zayıf olduğunu söyleyebilmemiz pek mümkün değil. Yanlışı lisana getiren ve kelam konusu yanlışı düzeltmek için harekete geçmekten çekinmeyen bir nesilden bahsediyoruz. İleriye dönük olarak bir varsayımda bulunacak olursam, Z nesli, yetişkinlik evrelerinde, aidiyet duygusu güçlü ve sorumluluktan kaçmayan bir jenerasyon olacaktır.” formunda kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
YORUM