Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları’nda dönemin son söyleşisi gerçekleşti. Merve Akbaş’ın moderatörlüğünde, 23 Mayıs Cuma akşamı saat 19.30’da başlayan söyleşinin konuğu müellif ve akademisyen Prof. Dr. Mehmet Samsakçı oldu. Söyleşide, Prof. Dr. Mehmet Samsakçı’nın “Tanpınar’ın İstanbul’u” adlı kitabı merkeze alındı.
Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları’nın mayıs ayı söyleşisi, Merve Akbaş’ın sunumuyla Zeytinburnu Kitapçısı’nda gerçekleşti. Bu ayın konuğu müellif ve akademisyen Prof. Dr. Mehmet Samsakçı oldu. Söyleşinin odağında yer alan “Tanpınar’ın İstanbul’u” kitabı, program öncesinde dinleyicilere ikram edildi.
“Tanpınar’a nazaran İstanbul, bizim gerçek ruh mimarımız.”
Prof. Dr. Mehmet Samsakçı, kitabın üst başlığı olarak kullandığı “hakiki ruh mimarı” sözüne dair konuştu:
“Hakiki ruh mimarımız sözü yerine diğer bir spot da seçebilirdim. Tanpınar’ın İstanbul ile ilgili çok fazla tabiri, tarifi var. Tanpınar, İstanbul’un bizim ruhumu imar eden, bizi biz yapan pahaları toplayan bir harita olduğunu düşünüyor. O yüzden bu ifadeyi kullanmış. Kitap da Tanpınar’ın İstanbul’una odaklandığı için bu tarifi seçtim. Tanpınar, hocası Yahya Kemal üzere İstanbul’un bizim zevkimizin şahikası olduğunu düşünüyor. Bu çok değerli, pahalı.”
“İstanbul şahsiyetli, karakteri olan bir şehir!”
Prof. Dr. Mehmet Samsakçı, İstanbul’un kent karakterine dair bilgi verdi:
“Tanpınar’ın dediği üzere: İstanbul’da art geriye gelmiş nesillerim yaptıkları, bıraktıkları bir devam zinciri oluşturuyor. Küçük farklar var ancak genelde birebir zihin ve ruh dünyasının insanları. Başları bizim üzere karışık değil. Bu yüzden de İstanbul’un bir şahsiyeti var. Karakteri olan bir kentte yaşıyoruz. Tabiatın ve insanın ne kadar tahribatına maruz kalmış olursa olsun, kent kimliğini koruma ediyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
YORUM